24 Haziran 2011 Cuma

Biberiye Ekstresi

Biberiye Ekstresi Alternatif bitkisel tedaviler Dünya da gittikçe yaygınlaşan, yapılan bilimsel çalışmalarla desteklenen, hekim kontrolünde yapılan uygulamalarlada tedavide sonuca gidilebilen bir açı kazanmaktadır. Bitkisel tedavi protokollerinde hangi bitkinin, hangi hastalık için, ne şekilde kullanılabileceğini bilmek ve doğru yöntemler ile uygulayabilmek çok önemlidir. Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar ve ulaşılan sonuçlar bize hangi hastalıklarda kullanılabileceği konusunda öncülük etmektedir.

İspanyada Madrit üniversitesinde fareler üzerinde yapılan bir çalışmada (rosmary officinalis)biberiye ekstraktının antioksidan, anti-tümoral ve anti-iltihabik etkileri incelenmiş yaşlanan farelerin antioksidan gücünü arttırdığı gözlenmiştir. %20 lik biberiye ekstraktının(sıvı ekstrakt) kullanılarak yapılan çalışmada oksidatif stressi azalttığı, dolyısıyla sağlıklı hücrelerin kontrolsüz çoğalarakta kanserleşmeye giden sürecine engel olduğu tespit edilmiştir. Bu süreçte katalaz, glutathione peroxidase, superoxide dismutase ve nitric oxide synthase enzim aktiviteleri analiz edilmiş. Serbest radikal hasarından da hücreyi koruduğu belirtilmektedir.
Özellikle beyin ve kalp te lipit peroksidasyonu sonucu hücrenin tahrip olması ve bunun yol açtığı kontrolsüz hücre çoğalması ile kanserleşmeyi önlemektedir. (1)(3) Alzheimer gibi beyin kaynaklı hastalıklarda önerilmektedir.

Yine İstanbul Üniversitesinde yapılan bir araştırmada biberiye ekstraktının anti-diyabetik ve anti oksidan aktiviteleri incelenmiş. Biberiyenin ethanolde elde edilmiş sıvı ekstrakt formu kullanılarak yapılan çalışmada, biberiye ekstraktı verilen farede yüksek olan şeker seviyesinin düştüğü ve insülin seviyesinin arttığı gözlenmiştir. Belirli süre farklı deneklerde denen biberiye ekstraktının hem antioksidan seviyesini yükselterek hücreleri lipit peroksidasyonundan(hücrenin hasarı) koruduğu hem de anti diyabetik etki gösterdiği açıklanmıştır. Diyabet hastalarında taviye edilmektedir. (2)

Karaciğerde detoksifikasyon enzimlerinin etkinliğini arttırdığı için toksinlerin vücuttan atılmasında etkilidir.
Amerikada Urbana İllinois Üniversitesinde yapılan bazı çalışmalarda, biberiye ekstraktının tümörleşen hücreler üzerindeki etkisi denenmiştir. İn-vivo şartlarda oluşturulan çalışmada hafıza üzerinde etkili olduğu, adenocarsinoma hücrelerini baskıladığı ve kontrol altına alabildiği belirlenmiştir. Özellikle meme ve beyin kanserlerinde kullanılması tavsiye edilmektedir. Bunla birlikte carsinogenic tümör hücrelerindede etkili olduğu bilinmektedir.(5)
Yine Amerika da Washington Georgetown Üniversitesinde yapılan bir çalışmada biberiye ekstraktının kemoterapötik ajanlar üzerindeki etkisi incelenmiştir. Yapılan deneyler sonucunda biberiye ekstraktının kemoterapi ilaçlarının kanserli hücreye girmesi ve onları yok etmesinde etkili olduğu, kemoterapi ilaçlarının bu şekilde hücre zarından daha kolay geçerek, kanser hücresini öldürebildiği gözlenmiştir. (6)
Taiwan da Keelung Chang-Gung Memorial Hospital de yapılan bir araştırmada, biberiye ekstraktının Streptococcus sobrinus bakteri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Kullanılan biberiye ekstraktının, antioksidan ve anti-mikrobiyal aktivite gösterdiği kaydedilmiştir. Bakterilere karşı anti-bakteriyel etkileri vardır, hatta oral yolla içilerek kullanıldığında boğazda oluşan bakterilerde de etkilin olabilmektedir. (7)
Amerikada New Brunswick, Rutgers Üniversitesinde yapılan başka bir araştırmada kolon kanseri (adenocarsinoma) üzerinde biberiye ekstraktının kanserli hücreleri öldürücü etkisi incelenmiştir. İn-vitro ve in-vivo yapılan çalışmalarda gözlenen sonuçlar gösteriyor ki biberiye ekstraktının anti-inflamatuar (iltihap önleyici), anti-tümöral, anti-proliferation (kanser hücrelerinin çoğalmasını, metastazını önleyici) etkileri mevcuttur. Bu etkileriyle birlikte üzerinde çalışılan kolon kanseri tedavisinde kullanılabilmesi ve yayılmayı önlediği bilinmektedir.(8)
Australia da monash üniversitesinde yapılan farklı bir çalışma da da gıda kaynaklı hastalıklara sebep olan bakteri türleri üzerinde biberiye ekstraktının etkileri incelenmiş. Escherichia coli, Salmonella Typhimurium, Listeria monocytogenes ve Staphylococcus aureus gibi daha çok gıda maddelerinden bulaşan bakterilere karşı anti-bakteriyel etkisi olduğu saptanmıştır. (9)
Biberiye ekstraktı sodyum, potasyum, klor gibi mineraller açısından çok zengin bir bitki ekstresidir. Böylece mineral miktarını düzenleyerek, böbrek fonksiyonlarını korur.
Bu bağlamda günlük gıda tüketimiyle birlikte biberiye ekstraktının kullanımı daha oluşmadan birçok hastalığı önleyebileceği gibi oluşmuş olan birçok hastalığın tedavisine de yardımcı olabilmektedir.
Faydalı olduğu düşünülen hastalıklar:
  • Kanser tümörlerinin ve yağ bezelerinin zamanla eriyerek kaybolmasını sağlar.
  • Sinirleri uyarıcı ve güçlendirici etkisi vardır.
  • İdrar söktürücü, solucan düşürücü olarak kullanılır.
  • Adet söktürücü, ağrı kesici etkisi vardır.
  • Astım, nefes darlığı, boğmaca, bronşit, öksürük, verem de faydalıdır.
  • Yorgunluk, halsizlik ve uykusuzluğu önler, sinir yatıştırıcıdır.
  • İştah açıcıdır, ter önleyicidir, ishali durdurur.
  • Mesane ve böbrek kumlarında, sancılanmalarında faydalıdır. İdrar söktürücü olduğu bilinmektedir.
  • Karaciğer ve dalak tıkanıklığı, karaciğer yağlanması gibi hastalıklarda önerilir. Safra salgısını dengeleyici etkisi vardır. Sarılıkta kullanılır.
  • Mide ve bağırsakları uyarır, sindirime yardımcı olur. Zayıflama kürü olarak kullanılır. Hazımsızlıktan oluşan gazları söktürür.
  • Romatizma ve soğukta meydana gelen ağrıları önler. Sara, felç, uyurgezerlik ve uyku düzenlemede yardımcıdır.
  • Baş ağrılarında, dönmelerinde etkilidir.
  • Hafıza zayıflamalarında, güçlendirici etkisi vardır.
  • Tansiyon, adet öncesi gerginlik ve zorluklarda kullanılır, kalbi güçlendirir.
  • Ödem, bacaklardaki tıkanıklık, uyuşma ve karıncalanmayı giderir. Tıkanıklıkları açar.
  • Kas ağrıları, siyatik ve nevralji de kullanılır. Burkulma ve eziklerde iyileştiricidir.
  • Selüliti ve vücuttaki yağları eritir.
  • Ağız, boğaz, diş eti ağrılarında faydalıdır.

Sinameki Ekstresi

Sinameki başta kabızlık olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Doğru bitkiler ile kombine edildiğinde kombinasyon önemini arttırma özelliğine de sahiptir.Etken maddeler:




Faydalı olduğu düşünülen hastalıklar :
      • Kab ızlığın giderilmesi, hazımsızlık gidericidir.
      • Damar t ıkanıklığı tedavisinde ve önlemede kullanılır.
      • Adale ve kas kas ılmasında faydalıdır.
      • Sara hastal ığında ve baş ağrısında etkilidir.
      • V ücuttaki yakıcı sıvıları yumuşatıp, inceltir.
      • Safra ve Balgam s öktürücüdür.
      • Eklem a ğrıları gidericidir.
      • S ıtma önleyicidir.
      • Toksinleri v ücuttan uzaklaştırır.
      • Kalbi g üçlendirir, Evham ve Vesveseye faydalıdır.
      • Mafsal a ğrısında etkilidir.
      • Ka şıntı, egzema, uyuz, sivilcede deri üzerine uygulanarak da kullanılabilir.
      • Sa ç yumuşatıcıdır, Saç dökülmesini ve kepeği önler.


Hindiba Ekstresi

Hindiba Ekstresi Hindistan da, New Delhi eczacılık fakültesinde Hindibağ ekstraktının tahrip edilmiş karaciğer hücreleri üzerindeki anti-hepatotoxic (tahribi önleyici) etkisi incelenmiş. Hindibağ ekstraktı carbon tetraklorür yüklenmiş karaciğeri zarar görmüş albino fareler üzerinde denenmiş. Sonuçta serum enzimleri(aspartat trans aminase, alanin transaminase)nin düştüğü, bilirubin seviyeleri gözlenmiş. Bu çalışmanın sonunda gelinen noktada, hasara uğrayan karaciğer üzerinde hindibağ ekstraktının çok yüksek oranda koruyucu etkisi vardır. (1)(3)
Singapur Üniversitesinde streptozotosin ile indüklenmiş diyabet hastası fareler üzerinde hindibağ ekstraktının anti-diyabetik etkisi incelenmiş. Hindibağ ekstraktının kan şekeri seviyesini düşürdüğü gözlenmiş. Sonuç olarak diyabet (şeker) hastalarının tedavisinde doğru bir kombinasyon ve uygulama ile hindibağ ekstraktı kullanılabilmektedir. (2)(6)
Amerika da, Massachusetts hastanesinde yapılan bir çalışmada hindibağ ekstraktının Lactucin ve Lactucopicrin etkin maddelerinin antimalarial(sıtmayı önleyici) etkileri incelenmiş. Işığa duyarlı olarak bilinen Plasmodium falciparum olarak tanımlanan parazite karşı sıtma önleyici etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. (4)
Sırbistan-Karadağ da, Kragujevac bilim fakültesinde yapılan bir araştırmada ise, hindibağ ekstraktının antibakteriyal aktivitesi incelenmiş. Ethanol ile elde edilen ekstraktın maksimum anti-bakteriyal etki gösterdiği açıklanmıştır. (5)

Güney Kore de, Wonkwang Üniversitesinde yapılan bir çalışmada, hindibağ ekstraktının bağışıklık sistemi üzerinde toksik etkisi olan maddeler üzerindeki etkileri incelenmiş. Sonuçlar kıyaslandığında, lökosit seviyesinin arttığı, karaciğer, dalak ve timüslerin ağırlığında göreceli bir artış olduğu gözlenmiştir. Bağışıklık sisteminde toksit maddelerin oluşturduğu hasarı tamir ettiği belirtilmiştir. Bağışıklık sistemi üzerinden tedavi edilebilen hastalıklarda ağırlıklı olarak tavsiye edilmektedir. (7)
Japonya da, Osaka Üniversitesinde yapılan bir araştırmada hindibağ ekstraktının allerjik reaksiyona sebep olan hücreler üzerindeki durdurucu etkisi incelenmiş. Sonuçlar kıyaslandığında hindibağ ekstraktının alerjiye sebep olan hücreler arasındaki reaksiyonu engelleyerek, alerjiye engel olduğu gözlenmiştir. (8)
Yine Hindistan da, Hamdard Üniversitesinde yapılan bir araştırmada Hindibağ ekstraktından oluşan bir kürün DNA yı serbest radikal hasarına karşı koruduğu incelenmiş. Karbon tetra klorür, gram pozitif bakteriler, staphylococcus aereus gibi hücreyi hidrojen peroksit zararına uğratan türler kullanılmış. Uygun doz ve yöntem kullanıldığında hindibağ gibi kırmızı bitkilerin çok güçlü anti-oksidan gücü olduğu ve DNA yı serbest radikal hasarından koruduğu gözlenmiştir. Serbest radikal tahribatının önlenmesiyle kontrolsüz çoğalmanın da önüne geçilebilmekte ve kanserleşmeye giden süreç durdurulabilmektedir. (9)(10)(11)(18)(19)
Ayrıca Mısır da, Alexandria Üniversitesinde yapılan bir araştırma da oksidatif stresin neden olduğu karaciğer hasarı üzerinde Hindibağ ekstraktının etkileri incelenmiş. Nitrosammine lerin tetiklediği oksidatif stres karaciğer üzerinde bazı tahribatlara sebep olmaktadır. Yapılan uygulamalar sonucunda kan ve karaciğer deki toplam yağ, kolesterol, bilirubin, ve enzim aktivitesi ölçülmüş. Sonuçlar kıyaslandığında hinbağ ekstraktının anti-oksidan etki gösteren parametreleri arttırdığı ortaya çıkmış. Yani hindibağ ekstraktı, nitrosamminelerin sebep olduğu oksidatif strese bağlı karaciğer hasarına karşı doğal koruyucudur. Karaciğer kaynaklı hastalıklarda sıklıkla kullanılmaktadır. (12)(13)
Bunun dışında İsviçre ve Danimarka da hindibağın karaciğer üzerinde ki etkileriyle ilgili yapılan bir araştırmada, sitokrom p450 aktive ederek, Xenobiotica etki gösterdiği yani yabancı kimyasal maddeleri vücuttan uzaklaştırarak, karaciğeri koruduğu belirtilmiştir. (14)(16)
Polonya da, eczacılık enstitüsünde yapılan bir çalışmada hindibağ ekstraktının içeriğindeki Lactucin etkin maddesinin ağrı kesici ve sakinleştirici aktivitesi incelenmiş. Sonuçlar gösteriyor ki İbuprofen ile kıyaslandığında aynı ağrı kesici etki alınabiliyor. Ayrıca Lactucin ve Lactucupicrin sedative (sakinleştirici) etki göstermekte. (1 5)
Türkiye de Gazi Üniversitesinde, Eczacılık bölümünde yapılan bir çalışmada, gastrik mukozada oluşan lezyonlar üzerinde geleneksel tıbbın koruyucu etkisini incelemişler. İçeriğinde hindibağ ekstraktınında bulunduğu bitkisel bir kür histopatolojik teknikler ile mide ülserli deneklere uygulanmış. Elde edilen sonuçlara göre; doğru kombinasyon ile uygulanan bitkisel kürler mide mukozasında koruyucu etki göstermektedir.(17)
Faydalı olduğu düşünülen hastalıklar:
  1. Böbreklerin ve karaciğerin çalışma kapasitesini yükseltir. 
  2. İdrar söktürücüdür, mesane iltihabını temizler.
  3. Bağdokusunu olumlu etkileyerek, kanın tüm hücrelere ulaşmasına yardımcı olur.
  4. Kan yapıcıdır, dalak rahatsızlıklarında kullanılır, iştah açıcıdır.
  5. Romatizma ve gut hastalarına, variste tavsiye edilir.
  6. Şeker hastaları için kullanılır. Kanı temizler.
  7. Safra kesesi taşlarının oluşumunu ve irileşmesini önler.
  8. Safra azlığı, mide ve bağırsaklarda oluşan şişkinlik ve sindirim bozukluklarında, vücut tan fazla suyun atılmasına yardımcı olur.
  9. Pankreas hastalıklarında, pankreas ve karaciğer bağlantılı hastalıklarda kullanılır.
  10. Kronik Hepatit B de kullanılır.
  11. Kaşıntı, egzema, mayasıl ve cilt hastalıklarında önerilir.
  12. Sarılık, sıtma, ciğer tutukluğunda tavsiye edilir.
  13. Zayıflama küründe kullanılır.
  14. Kalın bağırsak rahatsızlıkları ve ishalde önerilir.

Civan Perçemi Ekstresi

Civan Perçemi Ekstresi Kanama durdurucu ve yara iyileştirici özelliği vardır. Yara tedavisinde ise büzücü etkisinden dolayı kullanılır. Yunanistan da Atina tarım üniversitesinde yapılan bir çalışmada, civan perçemi ekstraktının antioksidan ve antimikrobiyal aktiviteleri incelenmiş. Antioksidan aktivitesi ile hücreleri serbest radikal hasarına karşı koruduğu açıklanmıştır. Bu durum kanser hücrelerinin oluşma riskini azaltmaktadır.
Avustralya da Viyana üniversitesinde farmakoloji ve toksikoloji bölümünde yapılan araştırmada civan perçemindeki flavonoidlerin spazm çözücü etkisi olduğu,
mide ekşimesi, kusma ve iştahsızlıkta etkili olduğu açıklanmıştır. Bağırsak çevresindeki kasları gevşettiği ve ağrılı mide kramplarını azalmanın mümkün olduğu keşfedildi.
İçeriğindeki achillein etkin maddesi bağırsak kaslarını gevşeterek, kalsiyum gibi minerallerin akışını kolaylaştırır. İrritabl barsak sendromunun belirtilerini hafifletir.
Brezilyada Federal do Parana üniversitesinde farmakoloji bölümünde yapılan bir araştırmada civan perçemi ekstraktının anti-ülserojenik aktivitesi incelenmiş, civan perçemi ekstraktı kullanılarak yapılan çalışmada gulutatyon seviyesi ve superoksit dismutaz aktiviteleri ölçülmüş. Sonuçlar incelendiğinde gastrik ülserler üzerinde olumlu etkileri olduğu açıklanmıştır. Mide ülserlerinin önlenmesinde etkilidir. Aynı zamanda ağrılı spazmları önler, şişlik, ishal ve karın ağrısına da engel olur.
Yine aynı üniversitede farklı bir grubun yaptığı çalışmada civanperçemi ekstraktının inflamasyon, ağrı, yara, hemoroid ve gastrointestinal durumlarda kullanılabildiğini, gastrik mukozayı koruduğu için gastrik lezyonların oluşumunu önlediği ortaya konulmuştur.
Solunum hastalıklarına karşıda koruyucu özelliği vardır. İçeriğindeki askorbik asit ve C-vitamininin bakterisit etkisinden dolayı bronşit, soğuk algınlığı ve gribe karşı önleyicidir. Tüberküloz, astım, alerji ve ateşe karşıda etkilidir.
Avustralya da Viyana üniversitesinde fare karaciğeri üzerinde yapılan bir araştırmada enginardaki cynarinden daha yüksek choleretic etki gösterdiği gözlenmiştir. Yani karaciğerden safra salgısını arttırmıştır. Bu etkisi ile geleneksel tıpta karaciğer kaynaklı hastalıklarda kullanılabilmektedir.
Anti-alerjenik etkileri de vardır. Diyabet ve egzemada da kullanılabilir. Kan akışını düzenlediği için yüksek tansiyon hastalarında önerilmektedir.
İtalya da Milano üniversitesinde yapılan bir araştırmada civan perçemi ekstraktının östrojen aktivitesini arttırdığı belirtilmiştir. İçeriğindeki Apigenin ve Luteolin etkin maddeleri östrojen reseptörlerini (α ve β) aktive etmektedir. Yüksek orandaki östrojen içeriği oluşmamış meme kanserlerinin önlenmesinde oldukça etkilidir.
Hafıza kaybı üzerindeki etkisi ise; kolin etkin maddesi içeriğinin zengin olmasıyla sinirsel iletimde ve hafızanın korunmasında önemlidir.
Yine İtalya da Pisa üniversitesinde yapılan bir araştırmada, büyüme hormonu olarak ta bilinen melanin üzerinde civanperçemi ekstraktının etkileri incelenmiş. Melanin gece karanlıkta, uyku durumunda, bulunulan ortamın  koşullarına göre sınırlı düzeyde salgılanan bir hormondur. Biyosentez için de gerekli bir hormondur aynı zamanda. Civanperçemi ekstresi bazı enzimatik sistemleri güçlendirerek melanin hormonu salgılamasını uyarmaktadır.

Faydalı olduğu düşünülen hastalıklar:
  • Mide, mide kanamaları, mide kanseri, kolid, ülser ve kanamalı hemoroidlerde çok faydalıdır. Bağırsak ağrılarını (iltihaplarını) dindirici ve basur büzücü etkisi vardır.
  • Her türlü akciğer hastalıklarında, kanamalarını dindirici ve akciğer kanserini tedavisini destekleyici özelliği vardır. Bronşitte ve astımda tedavi edici özelliği ile bilinir.
  • Migren, sinir hastalıkları, baş ağrısı, baş dönmesi, sinüzit ve kan dolaşımında, kalp damarları daralmaların da, kramplarında, dolaşım sistemi hastalıklarında ve yüksek tansiyonda faydalı olduğu bilinmektedir.
  • Kemik iliği hastalıkları ve romatizmal hastalıklarda, sırt ağrılarında çok faydalıdır.
  • Mesane yollarını temizleyicidir, böbrek hastalıklarında faydalıdır ve idrar söktürücü özelliği vardır.
  • Karaciğer fonksiyon arttırıcı, Hepatit A-B-C, egzama, kolesterol (LDL, HDL) , safra kesesi ve mide krampları ve karın bölgesinde uygulanabilir.
  • Dalak güçlendiricidir.
  • Miyom, vajen kaşıntı, beyaz akıntı da banyosunun ve ya içilerek kullanılmasının sonuç verdiği bilinmektedir.
  • Adet sökücü özelliğinden dolayı iltihap kurutucu olarak kullanılabilir.
  • Akne ve sivilce tedavisinde kullanılabilir.

Hayıt Meyvesi Ekstresi

Hayıt Meyvesi Ekstresi M.Ö.450 de hayıtın faydalarına ilk kez tıbbın babası niteliğindeki Hipokrat değinmiştir ve bu bitki sayesinde kadın hastalıklarının tarih olacağını belirtmiştir.

Kullanıldığı hastalıklar:
  • Adet öncesi sendromlar (PMS), adet zorlukları ve menopoz, kadın hastalıkları, sancı, kramp ve depresyon, kadınlık hormonlarını doğal bir şekilde dengeleyerek, anne sütünü arttırıcı etkisi vardır.
  • Baş ağrısını ve migreni geçirmede etkilidir.
  • Gazlanma giderici ve idrar arttırıcıdır.
  • Hipofiz bezi üzerinde pozitif etkisi vardır, yatıştırıcı ve damar açıcıdır.
  • Enfaktrüsü tedavi edici, bacak (ayak, kalp, beyin) damarlarını açıcıdır, kan pıhtılarını giderici ve kan temizleyici olarak kullanılabilir.
  • Zayıflatıcı ve kollestrolü giderici etkisi vardır.
  • Kolit, mide rahatsızlıkları ve basurda önerilir.
  • Karaciğer ve böbreklerin kılcal damarlarını açıcı etkisi vardır.
  • Romatizma ve kireçlenmede kullanılabilir.
  • Kısmi felçte tavsiye edilir.

 


Meyan Kökü Ekstresi

Meyan kökü ekstraktının karaciğer kanserini aktive eden enzimler üzerindeki etkileri;
Karaciğer kanser hücresi ihtiva eden fareler ile yapılan çalışmalarda, karaciğer kanserini aktive eden ve çoğalmasını sağlayan enzimlerin meyan kökünün etkin maddesi olan glycyrrhizin tarafından etkilendiği gözlenmiştir. Uygun dozlardaki kullanımı ile karaciğer karsinojen enzimlerini düzenleyerek, metabolizmaya antikarsinojenik bir destek oluşturduğu belirtilmiştir. (1)
Meyan kökü ekstraktının adisson hastalığı üzerindeki etkileri;
Adisson hastalığı böbrek üstü bezlerinin yetersizliği veya işlevsel bozukluğundan kaynaklanır. Aldosteron, kortizol, adrenalin, noradrenalin ve cinsel hormonların üretimi yetersizdir. Kolesterol bu hormonların temelini oluşturur. Buradaki enzimlerden birinin eksikliği zincirin bozulmasına neden olur. Meyan kökü kortizon ihtiva etmesiyle ve kolesterol oluşumunu dengelemesiyle bu işleyişi kontrol altında tutar.
Bunun dışında yüksek şeker oranı ile beyin zarından salınan bazı hormonları da aktive eder. Yüksek orandaki organik asit içeriği ile de kılcallarda dahil vücuttaki bir çok noktaya ulaşarak metabolik sistem üzerinde etkili olur. (2)
Meyan kökü ekstraktının mide hastalıkları (gastrit ve ülserleri) üzerindeki etkileri;
Meyan kökünün likit ekstraktı ve polisakkarit içeriğinin insan mide mukozasındaki gastrit ve ülserlere yol açabilen, mukozayı tahribata uğratan Helikobakter pylori üzerindeki etkisiyle ilgili bir araştırma yapılmıştır. Klinik çalışmalarla da antiinflamatuar etkileri denenmiş olan meyan kökü ekstraktı genellikle mide ülserlerinin tedavisinde kullanılmaktadır. Bunun dışında Helikobakter  pylorinin mide yüzeyinde tutunması üzerindeki etkileri araştırılmıştır.
Sonuç olarak meyan kökü ekstraktının ihtiva ettiği polisakkaritlerin mide mukozasında tutunan helikobakter pylorinin tutunma gücünü azalttığı ve mide yüzeyini hasardan koruduğu koruduğu ortaya çıkmıştır. (3)
Meyan kökü ekstraktının antikanserojen ve detoks etkisi;
Farelerde; timus, böbrek, karaciğer ve dalak lezyonları üzerine yapılan bazı çalışmalarda kanser hücresi ihtiva eden olguların meyan kökü ekstraktı kullanıldığında bazı specifik enzimleri aktive ederek antikanserojen etki gösterdiği, kimyasal karsinojenler üzerinde de detoksifike etki gösterdiği incelenmiştir. (4)
Meyan kökü ekstraktının göğüs kanserleri üzerindeki etkisi;
Meyan kökü ekstresinin östrojenik özelliği göğüs kanserleri üzerinde invitro şartlarda incelenmiş, uygun çözücü ile yapılan ekstrelerin, göğüs kanserinin gelişmesinde etkili olan yapıların aktivitelerini kaybettikleri gözlenmiştir. Bu şekilde yapılan araştırmalar ile gelinen noktada göğüs kanserinin östrojen bağlantılı olduğu ve meyan kökü ekstraktının doğru bir şekilde uygulanmasıyla göğüs kanserlerinin önüne geçilebileceği ortaya konmuştur.
Faydalı olduğu düşünülen hastalıklar:
    • Bronşit(balgam söktürücü), mide ülseri, soğuk algınlığı, öksürük, egzama, prostat kanseri, hepatit, artrit gibi iltihabi hastalıklarında etkilidir.  Karın ağrılarında spazm çözücüdür.
    • Göğüs bölgesini yumuşatırken, acı dindirici etkisi olduğu gözlenmiştir.
    •  Bağışıklık sistemini sürekli güçlü tuttuğu için tüm hastalıklara karşı etkin koruma sağlar.
    •  Bağışıklık sisteminin bozulmasından doğan, tüm hastalıkların tedavisinde (Behçet, sedef, vitiligo, lupus türleri, pernisiöz anemi, hashimoto vs.gibi) sorunlarda diğer tıbbi ve bitkisel tedavilerle birlikte uygulanır.
    •  Mikro dolaşımı temizleyip, hızlandırıcı etkileri tespit edildiği için, başta beyinsel sorunlar olmak üzere tüm damar tıkanıklıklarında olağan üstü tedavi edici etkisi vardır.
    • En bilinen tedavileri akciğer ve karaciğer hastalıkları üzerinedir. Karaciğerin toksik maddeleri süzmesinde de etkilidir.
    • Hepatit ve siroz gibi karaciğer hastalıklarında detoksifikan etki gözlenmiştir.
    • İdrar tutulmasını ve tansiyonu düzenler.
    • Böbreküstü bezi problemlerinde(addison gibi)
    • Mide ülseri, özellikle de gastritte çok faydalıdır, mukoza iltihabı, kabızlığa karşı
    • Kramp çözücü etkisi vardır.
    • Ciltte de oluşan aknelerin tedavisinde çok etkilidir.
    • Ateş düşürücüdür.
    • İleri derece beze hastalıkları, kas zayıflıkları veya iskelete ait spazmları tedavi eder.  Eklem romatizmasını giderir.

Ginkgo Biloba Ekstresi

Ginkgo Biloba Ekstresi günümüzde üzerinde yapılan alışmalar neticesinde varılan sonuçlarda göz önüne alındığında beyin ve tiroid de vazgeçilmez bir takviyedir. Beyindeki kan dolşımı ve beyin hücrelerinin oksijen kullanımını arttırdığı bilinmektedir. Nükleik asit ve protein sentezini hızlandırmaktadır. Bu yüzden aşağıda da kanıtları olarak ginkgo biloba ekstraktı için yapılmış bilimsel çalışmalardan alıntılar vardır. 
Avustralya da Monash üniversitesinde yapılan bir araştırmada, ginkgo biloba ekstraktının hafıza üzerindeki etkileri incelenmiş.(1)

Macaristanda Budapeşte üniversitesinde Ginkgo biloba ekstraktının metal iyonların sebep olduğu hücre hasarına karşı anti-oksidan etkisi incelenmiş. Modern farmakolojiye göre ginkgo biloba ekstraktının nörolojik ve sinirsel hastalıklarlar üzerine tedavi edici etkisi olduğu kaydedilmiş. Özellikle beyin hücrelerini metal iyonlara karşı korumaktadır yapılan tetkikler sonucu ginkgo kullanıldığın da beyindeki metal aktivitesinin azaldığı belirlenmiş. Hatta toksik element tayin edilememiş. (5) Yine Yeni Zellanda Otago üniversitesinde nörolojik rahatsızlıklar baz alınarak uygulanan ginkgo biloba ekstraktı, oksijen yetmezliği ve iskemi durumlarında, kriz durumlarında, çevresel sinirleri hasara karşı koruduğu belirtilmektedir. (8) Ayrıca Japonya da beyin nöronları üzerindeki incelemelerde de hidrojen peroksitin dejenarasyonunu önlediği belirtilmiş. (21)
Amerikada Boston kanser araştırma merkezinde ginkgo bilobanın yumurtalık kanser hücreleri üzerindeki etkisi incelenmiş. Doğru doz ve yöntem ile uygulandığında gikgo bilobadaki etkin maddelerinin yumurtalık kanser hücreleri üzerinde tedavi edici etkileri olduğu belirtilmiştir. Ginkgo biloba bileşenleri olan quercetin ve ginkgolide Ave B nin yumurtalık kanser hücrelerinin çoğalmasını engellemektedir. (14) Bunlara istinaden yapılan birçok araştırma ginkgo bilobanın kanser hücrelerinin apoptosis yoluyla parçalanmasında etkili olduğu. Kanserleşmeyi önlediği bilinmektedir. (18)(19)

Japoya da Sojo üniversitesinde ginkgo biloba ekstraktının tümör hücrelerinin büyümesi üzerindeki durdurcu etkileri incelenmiş. Ginkgo biloba ekstraktının farelerdeki melanoma, insan akciğer hücrelerindeki adenocarcinoma hücreleri üzerindeki tümör hücrelerinin büyümesini engellendiği kaydedilmiş. Ginkgo biloba ekstraktının anti-tümör ajanı olarak hastalarda kullanılabileceği düşünülmektedir. (23)
Amerikada Massachusetts üniversitesinde Ginkgo biloba ekstraktının in-vitro koşullarda hiperglisemi ve hiper tansiyon üzerindeki etkileri incelenmiş. Fenolik içeriğinden kaynaklı olarak antioksidan etki gösterdiği, α-Amilaz, α-Glukosidaz ve Angiotensin I-Converting enzimler üzerinde inhibe edici(durdurucu) etkilerinden dolayıda diyabet ve hipertansiyon düzenleyici olduğu belirtilmektedir. Şeker hastaları ve yüksek tansiyon hastalarının kullanması tavsiye edilmektedir. (12) Ayrıca Japonya da yapılan çalışmalar ginkgo biloba ekstraktının, hipo glisemi(kan şekerinin düşmesi) durumunda cytochrome p-450 mekanizması yardımıyla kana daha fazla insülin bırakılmasını sağlayarak, kan şekerini düzenlediğini desteklemektedir. (16)

Brazilya da Paulo State üniversitesinde ginkgo biloba ekstraktının karaciğer kanser hücreleri üzerindeki koruyucu etkisi incelenmiş. Ginkgo biloba ekstraktı karaciğer hücrelerini kimyasal ve oksidatif hasara karşı, lif dejenerasyonuna karşı korumaktadır. Karaciğer hücrelerinin zarar görerek, kontrolsüz çoğalmasını ve kanserleşmesini önlemektedir. (13)(24)

Kore de Seoul üniversitesi hastanesinde yapılan bir çalışmada Kore li gönüllü kişiler üzerinde akışkan gingko biloba ekstraktının farmakodinamik ve farmakokinetik etkileri incelenmiş. Bitkisel tedavilerde ginkgo biloba ekstraktı damar hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Farmakodinamik ve farmakokinetik oluşumlar arasında ölçülen değerler kullanılan ilaçlarla birlikte tedaviye yardımcı maksatlı doz ayarlamasında da yol göstermektedirler. Buradan sonuçlar göz önünde bulundurunca ginkgo biloba ekstraktı, kullanılan diğer ilaçlar dikkate alınarak uygun doz belirlendiğinde damar hastalıklarında etkili olduğu belirtilmektedir. (2) Ayrıca Danimarka da ginko bilobanın kan basıncını dengelemesi üzerine yapılan çalışmalarda bunu desteklemektedir. Atardamar üzerinden yapılan ölçümlerde yükselen kan basıncını düşürücü etkileri saptanmıştır. (17)
Almanya da ve Amerika da farklı fakültelerde Ginko biloba ekstraktının öğrenme gücü ve hafıza üzerinde ki etkileri denenmiş. Ginko biloba kullanan gönüllülerde akılda tutabilme, dikkat gibi hususlarda daha yüksek performans alınabildiği, psikolojik konsantrasyon gelişimi gözlendiği belirtilmiştir. Öğrenme kapasitesi artmış, davranışlar daha akılcı ve etkili olmaya başlamıştır. Yan etkileri incelendiğinde uygun dozda kullanıldığında herhangi bir yan etki saptanamamıştır. (3)(4)

Suudi Arabistan da King Saud üniversitesinde ginkgo biloba ekstraktının albino fareler üzerinde biyokimyasal toksik maddelerin sebep olduğu hasarlar üzerindeki tamir edici etkisi incelenmiş. Fransa da yapılan bir çalışmada ise peroksit radikallerine karşı ginkgo biloba ekstraktının aktivitesi incelenmiş. Serbest radikal hasarına karşı (superoksit, hidroksil, oksoferil, gibi…) koruyucu etkisi olduğu belirtilmiş. (6)(7) Singapur da yapılan diğer bir çalışmada ginkgo bilobanın antioksidan özelliğini, birçok kimyasala karşı çok güçlü bir yapıda olduğunu desteklemektedir.(15) Bu antioksidan özelliği göz retinasını da serbest radikal hasarından korumaktadır.
Yine Almanyada Karlsruhe üniversiesinde bağışıklık sistemi üzerinde koruyucu etkileri incelenmiş ginkgo bilobanın ve Alzheimer hastalarında kullanılabildiği açıklanmış. Potansiyel alerji ve diğer bağışıklık sisteminin tahribatına dayalı hastalıklarda önleyici etkisi belirtilmiştir. Diz arkasındaki romatizmal ağrılara karşı da etkilidir. (9)
Mısır da Kaire doğal araştırma merkezinde Ginkgo biloba ekstraktının enfeksiyon giderici ve analjezik(ağrı kesici) etkileri incelenmiş. Sinirsel bir ağrı, şiddetli hasar görmüş mide dokusunda ve enfeksiyon ile yüklenmiş bir model üzerinde ginkgo biloba ekstraktı kullanılmış. Sonuçta mide dokusunu koruduğu, enfeksiyonu önlediği ve ağrı kesici özellik gösterdiği belirtilmiştir. (10)

Litvanya da Kaunas üniversitesinde ginkgo biloba ekstraktının mitokondriyal kalp fonksiyonları üzerindeki etkisi incelenmiş. Ginkgo biloba metabolik fonksiyonların düzenlenmesi için aktif olan etkin maddeler içermektedir. Bu özellikleriyle ginkgo biloba ekstraktı kullanıldığında, kan dolaşımının düzenlendiği, serbest radikal hasarına karşı hücreleri koruduğu ve kalp-damar hastalıklarına önlemede yardımcı olduğu belirtilmiştir. (11)(20)
Fransa da George town üniversitesinde ginkgo biloba ekstraktının serbest kolestrol seviyesi üzerindeki etkileri incelenmiş. Ginkgo biloba ekstraktı kullanıldığında beyinin ürettiği β-Amyloid üretimini tetikleyen proteinin aktivasyonunu inhibe ettiği, serbest kolesterol seviyesini düşürdüğü açıklanmıştır. (22)
Faydalı olduğu düşünülen hastalıklar:
  1. Troid bezinin düzenli çalışmasına katkıda bulunur (özellikle hipertroid durumunda).
  2. Zihni açar, yorgunluk ve stresi azaltır. Zihinsel dayanıklılığı arttırır.
  3. Beynin beslenmesine yardımcı olur ve hafızayı güçlendirir.
  4. Öğrenme yeteneğini arttırır, aktif ve zinde bir vücut oluşmasına yardım eder.
  5. İktidarsızlık ve sertleşme problemlerinde faydalıdır.
  6. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  7. Grip ve soğuk algınlığına karşı koruyucudur.
  8. Metabolizmayı hızlandırabilir ve sindirime yardımcı olur.
  9. Sinerjetik etki ile vücut dayanıklılığını arttırır, enerji verir, yorgunluğu azaltır.
  10. Vücüdun enerji muhafaza etmesine yardımcı olur, nükleik asit ve protein sentezini hızlandırır.
  11. Kan şekerin inin dengelenmesine yardımcı olur.
  12. Çiçeklerin tozlanma zamanında allerjik reaksiyonların önlenmesinde faydalıdır. Anti-allerjik özelliği vardır.
  13. Serbest radikallerin hücre tahribatını azaltır. (Doğal antioksidan)
  14. Kan yapıcıdır. Soğuk el ve ayaklarda faydalı olabilir.
  15. Yaşlılarda, bunama belirtilerini azaltabilir. Alzheimer hastalığında yardımcıdır.
  16. Kulak çınlamasını önlemede faydalıdır.